Özgüven

Özgüven, tüm insanlar için temel ve çok önemli bir duygusal gerekliliktir. Özgüvenimiz, bir anlamda kendimizi değerli bulup bulmadığımızın bir yansımasıdır. Doğuştan sahip olduğumuz bir durum değildir. Kendimizle ilgili olumlu duygular geliştirdiğimiz, kendimizi sever hale geldiğimiz, yeteneklerimizi hayata geçirdiğimiz durumlar bize özgüvenimize dair önemli ipuçları verir.

Özgüven sahibi birey denildiğinde ‘ben her şeyi yapabilirim, her işe gücüm yeter’ duygusu içinde olmak akla gelmemelidir. Kendini tanıyan, sınırlarını bilen, neyi başarıp- başaramayacağının farkında olan; değiştirebileceği özellikleri için çaba gösteren , değiştiremeyeceği özelliklerini olduğu gibi kabul eden, kendisiyle barışık bireyler anlaşılmalıdır.

Özgüven gelişimi çocuklarda kişiliğin temel taşlarının şekillendiği 3-6 yaş döneminde kazanılır. Özgüvenin gelişiminde aile ve okulun rolü yadsınamaz. Okul öncesi eğitim alan çocuklar hayatın ileriki dönemlerinde özgüveni, sosyal uyumu ve problem çözme yetileri yüksek, girişimci bireyler olma yolundadır. Özgüvenin gelişiminde 3-6 yaş döneminde anne-baba tutumları çocuğun kendisiyle ilgili duygularının oluşumunda son derece önemlidir.

Anne-Baba Tutumları 

Mükemmeliyetçi Tutum

Okul öncesi dönem içinde ve sonrasında model konumundaki anne babaların ‘kusursuzluk eğilimi’ içerisinde olmaları, çocuğun ‘hata yapmayan anne-baba’ imajının gölgesinde kalmasına neden olmaktadır. Bu durumun çocuktaki yansıması; hata yapmaktan korkma ve hata yaptığında kendini kötü hissetme şeklindedir. Mükemmelliyetçi bir ailede yetişen çocuk, attığı her adımın doğruluğuna ilişkin anne-babadan onay bekler duruma gelir. Oysaki her birey hata yapabilmektedir. Çocuğunuzun yaptığı her hatada ona müdahale etmeniz ,onun kendisini yetersiz ve değersiz hissetmesine sebep olur. Hata yapmanın normal bir durum olduğunu öğretmek, hatasıyla yüzleşmesini sağlamak problem çözme becerisinin gelişmesine katkı sağlar.

Koruyucu Tutum

Anne-babalar aşırı korumacı tavırlarıyla çocuklarını çevredeki tehlikelerden koruduklarını, onlara iyilik ettiklerini düşünürler. Anne-babaların çocuklarını bağımlı hale getiren koruyucu, kollayıcı tutumları çocukların özgüven gelişimine zarar vermekte, onun kendisini ve yeteneklerini tanımasına olanak vermemektedir. Çocuklarının yaşam alanını kontrol altına almaya çalışan ebeveynler; daha düşmeden ‘düşersin’ dokunmadan ‘kırarsın’, koşmadan ‘koşma hasta olursun’ bakış açısı ile onların atılganlık ve sorunlarla yüzleşme eğilimini köreltirler. Aile içinde birey kimliği onaylanmayan , hiçbir sorumluluk verilmeyen çocuk ,başkasına muhtaç birey konumunda yaşamını devam ettirir.

Özetle her iki aile modelinde de özgüvenini gelişmemiş çocuklar yetişir. Öyleyse özgüven sahibi çocuklar yetiştirmek için neler yapabiliriz?

Ona Nasıl Özgüven Kazandırabilirim?
  • Ona değerli olduğunu hissettirin.
  • Çocuğunuzun farklı özelliklerini fark edin ve destekleyin., Onu dinleyin, takdir edin.
  • Çocuğunuzu motive edin. Onu cesaretlendirin. Davranışlarınızla ona doğru model olun.
  • Çocuğunuzun yaşının üzerinde beklenti içine girmeyin.
  • Onu başkaları işle kıyaslamayın. Güçlü yanlarına odaklanın zayıf yanlarına değil. Onun duygularını(korku,endişe v.b.)önemseyin ve onu anladığınızı belirtin.
  • Kusursuzluk eğilimi ile yaklaşmayın. Zaman zaman hata yapmasına müsaade edin.
  • Yanlışları kabullenmesine ve onlarla baş etmesine ve yanlışlardan nasıl doğrulara gideceği konusunda ona yardımcı olun.
  • Ona olan sevginizi koşullandırmayın. Onu koşulsuz sevdiğinizi söyleyin ve bedensel olarak hissettirin.
  • Onun yanlışlarını onu suçlamadan ve onun kişiliğini eleştirmeden tartışın.
  • Yaşına uygun sorumluluklar verin. Verdiğiniz sorumlukları çocuğunuzun başarabileceğine güvenin. Bu güveni ona gösterin.
Nilay BENLİ Psikolojik Danışman