Değerli anne ve babalar;

 

                Okula başlamak çocukların hayatındaki en önemli gelişmelerden biridir. Yeni bir başlangıca adım attığı bu günlerde içinizdeki heyecanı hissedebiliyoruz. Her açıdan sağlıklı birer birey ve olağan yaşantıları olan çocuklarımızın bu önemli değişikliğe uyum sağlarken bazı sıkıntılarla karşılamaları doğaldır.(az ya da çok, kısa ya da uzun mutlaka bir adaptasyon dönemi geçirirler.)

                Bu mektubu hazırlarken amacımız; Sizlerle adaptasyon dönemi özelliklerinin bilimsel boyutunu paylaşmak; çocuklarımızın eğitim öğretim hayatına adım attığı bu yeni dönemi zevkle ve sevinçle attığınız bir adım haline getirmektir.

                Adaptasyon bir beceridir ve bu beceriyi etkileyen 3 temel unsurdan bahsedilir. Bunlar;

  • Ailenin Kararlılığı: Çocuğunu okul öncesi kuruma başlatma konusunda kararlı olan ailelerin çocukları, çok daha kısa sürede ve kolay adapte olur.
  • Okulun Tecrübesi: Okul öncesi kurumların ve çalışanlarının tecrübeleri, aldıkları hizmet içi eğitimlerle hem teorik hem de pratik bilgilerini arttırmaları ve konularında uzman olmaları çocukların kısa sürede ve kolay adapte olmalarını sağlar.
  • Çocuğun: Yaşı, kişilik özellikleri ve geçmiş tecrübeleri de adaptasyon sürecini etkiler.

 

Adaptasyon Tepkileri

Adaptasyon tepkilerini 2 ana başlık altında inceleyebiliriz.

Erken Tepkiler: Erken tepki veren çocuklarımız hayatındaki değişikliğin ilk günden itibaren farkındadır. Tepkilerini ilk günden itibaren verir ve verilen bu tepkiler zamanla azalarak sönerek biter.

Geç Tepkiler: Çocuklar okula geldiği ilk günlerde oyun, oyuncak ve arkadaşlarıyla o kadar meşguldür ki hayatındaki değişikliğin farkında değildir. Okula başladıktan birkaç gün ya da hafta sonra değişikliği farkına varır ve tepki verir.

Bazı durumlarda akşam okuldan çok mutlu aldığınız çocuklarımız sabah kalkıp okula gelmemek için “ Tutturmalar” dediğimiz ağlama krizlerine girebilir.( o gün mutlaka okula gelmelidir.)

Okulumuzda En Çok Rastladığımız Adaptasyon Tepkileri

Ayrılık Anksiyetesi: Anne- Babadan ayrılmama isteği

Nedenleri

  • Çocuklarımızda biz yetişkinler gibi sevdiklerinden ayrılmakta zorlanırlar.
  • Çocuğunu daha önce gizlice bırakıp kaçan anne babaların çocuklarında terk edilme, bırakıp gitme endişesi oldukça sık görülür.
  • Her istediği yapılmış çocuklar okula gelmesinin de kendi isteği doğrultusunda olup olmadığını denemeyle öğrenmeye çalışır.
  • Anne ve babanın çocuklarının okula başlama düşüncelerinin farklı olması ve bu düşüncelerini çocuklarının yanında konuşmaları.

Bu durumlarda kurum olarak siz değerli velilerimizden isteğimiz;

Kapıdaki ayrılığı bir seremoni haline getirmemek kısa bir vedalaşmayla

Çocuklarımıza;

Hoşça kal

Seni Seviyorum

Ben şimdi işlerimi halledeceğim ve

İşlerim biter bitmez gelip seni alacağım

Şeklindeki bu mesajları hızlıca vererek yanağına öpücüğünüzü kondurup ayrılmanızı istiyoruz.

Eğer Onunda sizi öpme isteği varsa bunu yapmasına izin veriniz. Öpme isteği yoksa Sende Beni Öp gibi çocuğunuzun yüreğine dokunacak gerekli olmayan ısrarlara girmeyiniz.

Okula Gelmek İstememe

Nedenleri

  • Evde kendi kurallarını kendi koyan, istediği zaman yatan istediği zaman yemek yiyen çocuklar kurallı yaşamı reddederek gelmek istemeyebilir.
  • Başka alternatifler sunulması ve doğal olarak çocuğun bunu kullanma isteği.(Anneanne, babaanne, annenin evde olması, uzun süreli tatiller, anne ve babanın uzun süren iş seyahatleri, anne veya babanın eve geç gelmesinden kaynaklı yeteri kadar vakit geçirememe gibi.)
  • Yine Anne ve babanın kreşe gidip gitmeme konusunda kararsızlıklarını çocuğun yanında konuşmaları

Adaptasyon Döneminde Evde Görülen Tepkiler

Çocukların okulda verdikleri bu tepkilerin yanı sıra birde evde verdikleri tepkiler vardır. Evde bu dönemde çocuğunuz normalden daha hareketli, hırçın ya da durgun, size daha fazla düşkün olduğunu görebilirsiniz. Bunun geçici bir dönem olduğunun farkında olmanız sizlerin çocuklarımıza karşı olan sabrınızı arttıracaktır. Ancak bu dönemde çocuğunuza olağan standart tepkilerinizi vermeye devam etmelisiniz. Özel bir dönem geçiriyor diye ne daha fazla anlayışlı davranın, ne de sabırsız, tahammülsüz veya gergin davranın. Bu dönemde çocuğunuzun hayatındaki tek değişim okula başlamak olsun. Eğer standart davranışınızı değiştirirseniz çocuğunuz hem okula götürüyorlar hem de eskisi gibi davranmıyorlar diye düşünerek paniğe kapılabilir ve ne olduğunu anlamlandıramaz. Hayatının kontrolünü kaybettiğini düşünür ve bu Onu daha fazla hırçınlaştırır.

Çocuğumuzu Okula Nasıl Hazırlarız?

Okula Başlama Hazırlığı

İlk bilmemiz gereken şey çocuğunuz okula başlamaya ne kadar hazır olursa olsun siz çocuğunuzun okula başlamasına hazır mısınız, kararlı mısınız? Eğer hazır ve kararlıysanız çocuğunuzun bu beceriyi kazanmaması için hiçbir sebep yoktur.

  • Çocuğunuza okula başlama kararınızı açıklayın
  • Neden okula gitmesi gerektiğini açıklayın(Artık büyüdün, arkadaşlarınla oynayacaksın, çok eğleneceksin ve yeni şeyler öğreneceksin)
  • Okulun normal ritmini anlatın( Sabah kalkacağız, ben seni okula bırakacağım, sen kahvaltını yapacaksın, arkadaşlarınla ve öğretmeninle oyunlar oynayacaksın öğlen yemeği yedikten sonra uyku odasında öğretmenin sana masal anlatacak uyuyacaksın, uyandıktan sonra öğretmenin size şarkılar söyleyecek oyunlar oynayacaksın ve ben işten çıkıp seni alacağım)
  • Okul alışverişine birlikte çıkın ve eğlenceli hale getirin(Suluk, Çanta ve okul ayakkabısını beraber alın)
  • Okula başlamadan önce çocuğunuzun değer verdiği kişilere okula başlayacağını onun yanında haber verin ve çocuğunuzu tebrik etmelerini sağlayın.(Eğer mümkünse bir parti verin ve çocuğunuzu onura edin)
  • Çocuğunuz Anne babalarının güven duyduğu yere daha kolay güven duyar. Okulu övün ve güveninizi hissettirerek güven duygusunu arttırın. (Okulun ne kadar güzel çok beğendim. Öğretmenini çok sevdim çok iyi bir öğretmen, arkadaşların ne kadar güzel onlarla çok güzel oyunlar oynayacaksın, okulunda çok güzel vakitler geçireceksin.)
  • Çocuklarınızın yanında olumsuzluk uyandıracak cümlelerden uzak durunuz çünkü onlar sizin endişelerinizi hissederler.
  • Öğretmenini Sevdin mi? Okulunu Sevdin mi? Yemeğini yedin mi? gibi sorgulayıcı soruları sormayınız çünkü anne ve babamın bir endişesi mi var diye düşünebilir ve paniğe kapılabilir.